8 Ekim 2018 Pazartesi

Published Ekim 08, 2018 by with 0 comment

KİRAZDERE (YUVACIK) BARAJI) /KOCAELİ



Kirazdere (Yuvacık )Barajı

Varış noktamız


TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinin düzenlediği
Kirazdere(Yuvacık) barajı 7 km’lik trekking yürüyüşümüz 3 saat sürdü. Öğrencisi,çalışanı emeklisi,kimya mühendisilerinin bir arada yürüdüğü ormanlık alan,dereler ,tepeler de muhabbetetin güzelliğine,doyumsuzluğuna şahitlik yapmışlardır.
Buz BUZ

   
          Bu güzel gün için emeği geçen Kimya Mühendisleri Odasının çalışanlarının hepsine çok TEŞEKKÜRLER
Dağlar ve Tepeler


      Kirazdere(Yuvacık)barajı Su Havzası Kocaeli,Sakarya ve Bursa illerinin bir kısmını kapsayacak şekilde 258 km2’Lik alan kaplamaktadır.Yuvacık Barajı 1997 yılında bitirilmiş,bölgeye 166 m3 su sağlayacağı düşünülmüştür.
Yollar yollar


         Kirazdere,Serindere ve Kazandere’den beslenen baraj gölü,
ham su depolama,sel ve taşkınları önlemenin yanı sıra kuraklık dönemlerinde su yönetimini sağlamak üzere kurulmuştur.
Zirvedeki evler


    Serindere mevkinde birbirinden farklı yürüyüş rotaları vardır.
En zor yürüyüş güzergahı şüphesiz Serindere Kanyonu içinden
sulara girerek ilerlemek,bence sularda bata çıka ilerlemek en keyiflisi olmalı. Fakat bizim yaptığımız yürüş rotası her yaş gurubuna hitap eden,barajın bize sunduğu güzellikleri üstten, orman içinden geçerek olan yürüyüş oldu.Dere,tepe,dağ,muhabbet daha ne olsun diyelim bu bölgeden kimler gelmiş neler  neler olmuş bir bakalım.
Sonbahar oluğu belli oldu



      İlk önce Başiskele İlçesine 2008 yılında bazı beldeler eklenmiştir.Beldelere bir göz atalım,Karşıyaka merkez olmak üzere Yeniköy,Bahçecik,Yuvacık,kullardır.

           Başiskele adını ,Kocaeli Körfezinde yer alan ilk iskelenin bulunduğu mevki anlamında kullanılan ‘’Başiskele’’den almıştır.




        BÖLGENİN TARİHİ

·      Bilinen en eski tarih M.Ö.712 yılında bölgeye göç eden Megara’ların(Yunanistanın Megara bölgesinden gelen göçmenler).Şu anki Başiskele mevkide ‘’ASTAKOZ’’adı ile bağımsız bir kent devleti kurmuşlar.
 Astakoz kent devleti kendi adına bir yüzünde istakoz diğer yüzünde tanrıça olbia’nın resmi olan para bastırmıştır.
      Astakoz parası İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenmektedir.
    M.Ö 263-262 yıllarında Bithynia Krallığına dahil edilerek,Krallığın en önemli Kenti durumunda idi.
    Bahçecik X.yy’da Bizansa İmparatorluğuna tabii idi
·     1337’de Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
·      XVl.yy’da lll.Murat döneminde bölgeye getirilen taş ve inşaat ustaları içindeki Ermeniler,Yuvacık,Bahçecik,Akmeşe ve Arslanbey yerleştirilmiştir.
    Osmanlı’nın son dönemlerinde ise Karadeniz ve Kafkasya’dan Türklerin göç etmesi sağlanmış.
·      Göçlerin amacı bölgede savaş veya isyan çıkarsa bastırmak ve dengeyi sağlamak için Yuvacık ve yakın bölgeler göç almıştır.   
   Yeniköy eski Rum köyüdür.1924’den sonra Lozan anlaşması sonrası Yunanista’nın Drama mevkin’den getirilen Türklerle yer değiştirilmiştir.
·      BAHÇECİK beldesinde Bizans dönemine ait mermer kitabeler,heykeller,sarnıçlar bulunmaktadır.
     Tarihi Bağdat yolunun Kirazdere üzerinde geçişini sağlayan tarihi kemer köprü KULLAR mevkidedir.
 Bahçecik ve Kullar mevkilerine gitmedim,tekrar gitmek için bahanem oldu.
Baraja doğru

Günübirlik gittiğimiz Serindere,orman,dere,tepe,dağ yürüşünden,
 Kimya Mühendisleri emekçilerinden ve Kimya Mühendisleri Odası
çalışan Arkadaşlarımızla çok çok keyifli zaman geçirdik. 
 TEŞEKKÜRLER

Yürüyüşümüzde Serindere Köyünü biraz geçtikten sonra ormanlık alana giden toprak yolu takip ettik.Rehberimiz Nurullah Bey önderliğinde yol üzerindeki cevizleri, fındıkları ve kestaneleri topladık.

          Sağ tarafımızda barajın mavi-yeşil arası gidip gelen renkleri,sol tarafımızda ormanın yeşili,yüzlerce tonu ve yol üstünde ağaçlardan düşen ceviz,fındık ve adını bilmediğimiz yüzlerce ağaç…Oralardan ceviz-fındık kırıp yemek olsun kekik koklamak ve toplamak olsun ..kuş sesleri olsun hepsi paha biçilmezdi…Muhabettimizle birlikte bu yürüyüşe devam ederken 3-3.5 saatin nasıl geçtiğini anlayamadık.

 Bizim şansımıza piknik yapan sadece üç dört aile vardı.Tek yürüyüş yapan da bizim  40 kişilik grubumuzdu.Bunun nedeni muhtemelen o gün Ege ve Akdeniz bölgelerinde hortumun beklenmesiydi.Biz kırk cesur insan kar kış demeden oraya gittik ama J
Tek eksiğimiz çay ve kahvemizin olmamasıydı o da nazarı olsun artık.
Kafa dinlemek istiyorum,börtü,böcek,dere,tepe görmek istiyorum diyorsanız en iyi adreslerden .

     NASIL GİDİLİR ?
Bizler Kimya Mühendisleri Odasının ayarladığı minibüs ve özel araçlarla gittik.
Merkez, İzmit’ten 15-20 dakika aralıklarla kalkan Yuvacık minibüsleri ile yarım saat civarında götürüyor dendi.

       Özel araç ile gidilcekse,İzmit’in doğu çıkışından Kandıra ve daha sonra Gölcük ve Yuvacık tabelalarını takip ederek Yuvacık barajının eşsiz manzarasına ulaşabiliriz.



Sizlere de pati pati geziler :) 
     
       





0 comments:

Yorum Gönder