9 Şubat 2022 Çarşamba

Published Şubat 09, 2022 by with 0 comment

ATATÜRK ARBORETUM

 

Atatürk Arboretumu



2000 yılından önce Belgrat ormanında kah Neşet suyu etrafında piknik yaparken kah yürüyüşe gittiğimiz zaman burayı ziyaret etmek için durduk fakat giriş yasaktı o zamanlar. Kapıda bekleyen görevliye yalvar yakar ancak içeriye girebilmiştik.



İçeride genellikle çalışan öğrenciler vardı. 10 dakikalığına izin aldığımız yerden saatlerce çıkmak istemedik ve bu rituel bizim için yıllarca devam etti. O zamanlar çok çok sakindi. Göletin kenarında oturup ördekleri, kaplumbağaları izlerdik. Çeşit çeşit ağaçların Latincelerini okuyup bu ağaçları daha önce nerede gördüğümüzü tahmin etmek. Tahtadan yapılmış yangın kulesinin en tepesinden İstanbul Boğazı’nı görmeye uğraşırdık. Günümüzde bu kuleden eser kalmamış, çıkılması tehlikeli diye yıkmışlar. Her mevsim gidip ağaçların büründükleri yeni renklerini görmek bizi heyecanlandırırdı.



Uzun yıllardır gidemedik. Giriş biletli olmuş, büyük bir otopark yapılmış. Aşırı kalabalıklaşmış ama buna rağmen hala çok güzel, huzurlu ve dinlendirici.




Ücretli olarak özel foto
ğraf çekimlerine de izin veriliyor.

 


ARBORETUM

Arboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının (cins, tür, tip) uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır.



Başka bir açıdan bakıldığında  arboretumlar bilgi emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleridir.



ARBORETUMLARIN AMACI

Geniş halk kitlelerine tabiat sevgisi aşılamak onlara otsu ve odunsu bitkiler hakkında bilgi vermek tabii yaşayışlarını ve güzelliklerini tanıtmak onları çevreleriyle kaynaştırmak Arboretumların işlevleri arasında yer alır.



ARBORETUM KURMA FİKRİ VE GELİŞMESİ

İlk defa 1949 yılında İstanbul üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin  Kayacık

tarafından ortaya konulmuştur.


Fikir fakülte kurulunca


da benimsenip Orman Genel Müdürlü
ğü’ne teklif edilmiştir.



Teklif kabul edilince Belgrad ormanında 38.Ha’lık alanda çalışmalara başlanmıştır.


Kuruluş çalışmaları ve ilk planlaması Fransa’dan getirtilen Paris botanik bahçesi uzmanlarından Camille Guinet tarafından yapılan Atatürk Arboretumu sınırlı imkanlar içerisinde 1972 yılına


kadar alt yapısını tamamlamaya çalı
şmış ve 1973 yılında 56 Ha’lık alana yayılmıştır.



2.12.1980 tarihinde Ulu Önder Atatürk’ün 100.cü doğum yılı anısına adı ATATÜRK ARBORETUMU olarak değiştirilmiştir. Kullanım alanıda 343 Ha.yükseltilmiştir.



Dünyanın değişik köşelerinden gelen birbirinden farklı 2000 bitki taksonlarına ev sahipliği yapmakta fagaceae (Kayıngiller) özellikle Quercus L.( Meşe) Cinsi ve Pinaceae (Çamgiller)koleksiyonlarına özel önem vermektedir.





ARBORETUR hakkında yazdığım resmi bilgiler BAHÇEKÖY ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ tarafından basılan


BELGRAD ORMANLARI K
İTAPÇIĞ
INDAN ALINTIDIR.

ARBORETUR’un her mevsimi çok çok ayrı renklere ev sahipliği yapıyor. Baharı ayrı ,yazı daha farklı ama benim favorim sonbahar KASIM AYININ 1-15 arasındaki renk cümbüşü düşen yaprakların sarı kırmızı arasındaki geçişleri ,yürürken yerde birikmiş yaprakların hışırtısı beni büyülüyor.



Fotoğraf çekmeye şarj bitene kadar bırakamıyorum.



Her Mevsim Gezerken Keyif Aldığım Yerlerden


Tekrar Tekrar Gitmek ve Gitmeniz Dileklerimle

Sizlere de Pati Pati Geziler Dilerim😊

Read More

6 Şubat 2022 Pazar

Published Şubat 06, 2022 by with 2 comments

KAMONDO MERDİVENLERİ

 


 

Karaköy’de Bankalar Caddesi ile Kart Çınar Sokak’ın kesiştiği yerde bulunan Kamondo Merdivenleri görenleri büyülüyor ve akla böyle güzel bir yapının kim tarafından yaptırıldığı ve neden yaptırıldığı sorusunu getiriyor.



Mimari bilinmese de yaptıran kişi biliniyor.


1870-80 yılları arasında yapılan  Galata ile Pera arasındaki yokuşu inip çıkmak hayli zor olduğu için bu dönemde buna en ideal çözüm yolu kısaltan bir merdiven yaptırmak olmuş. Böylece merdiveni kullanan insanların hayır duası da alınmış olabilir.

Kamondo

Abraham Kamondo, merdivenleri torunları için yaptırdığı söylenir.

merdivenleri’nin mimari yapısında Neoklasik ve Ampir tarzlar bir araya gelip farklı bir tarz oluşturmuşlar.(Eklektik)




Helezoik yapıda olan merdivenin zikzak şeklinde olmasının sebebi ise yukarıdan düşen





birinin aşağıya kadar düşmesini engellemek olduğu düşünülüyor.


Günümüzde ise Aşıklar merdiveni olarak anılan Kamondo merdivenleri, oradan geçen herkesin ilgisini çeken bir mimari.



Merdivenleri yaptırtan Kamondo ailesinden bahsetmeden geçmemek gerekir.

1492’de İspanya’dan kaçan ABRAHAM_SALOMON önce İtalya’ya daha sonra İstanbul’a yerleşir. Salomon-Jacob Kamondo ve oğulları Isaac ve Abraham Salomon 1815’de  “Ishak Kamondo ve Şurekası” adlı bir banka kurarlar.


                                      Merdivenleri boş yakalamak imkansızdı


Osmanlı Devleti’nin çöküş zamanında Kırım savaşını finanse ederek karşılığında, Şirket-i Hayriye ve Dersaadet Tranvay Şirketi’ne ortak olurlar.

Isaac 1832’de vebadan ölünce miras kalan banka ile  Abraham-Salomon, Osmanlı vezirlerinden Mustafa Reşit Paşa ve Ali Fuat Paşalara da borç vermeye devam etmişler.



Abraham Kamondo, Kamondo merdivenlerine ek olarak  sinagoglar, dispanserler ve okullar kurmuştur.

Abraham Kamondo, Yahudi toplumunun çağa ayak uydurması için Türkiye’de Allince Israelite okullarının açılmalarını sağladı. Bu okullar, Fransızca eğitim veriyordu.



1869 yılında aile Fransa’ya göç ettiller.

1873 yılında Abraham Kamondo Paris’te vefat edince vasiyeti üzerine ölmeden önce Hasköy’de yaptırdığı anıt mezara II. Abdülhamitin de katıldığı devlet töreni ile gömülmüştür.

                                             Hasköy'deki anıt mezar

Bankanın yönetim merkezin, Paris’e taşıdılar. Torunları Nisim ve Avram Kamondo dedelerinin izinden yürüdüler ve Paris sosyetesinin önemli isimleri arasında yer aldılar. Günümüzde, Paris’deki Monceau’da bulunan evleri biriktirdikleri değerli eşyaların sergilendiği müze olmuştur.



Ayrıca Louvre müzesine , çok değerli resim koleksiyonlarını bağışlamışlardır.

Maalesef bu ailenin soyu günümüze kadar gelmedi. Nisim’in torunu Beatrice, son Kamondo kabul edilir. II.Dünya savaşı yıllarında toplama kampına gönderildi.



Kamonda ailesi hakkında kitaplar yazılmıştır.

Benim de ilgimi çeken Kamondo ailesinin hikayesine kısaca değindim fakat bu aile hakkında hem Türkiye’de hem de Fransa’da kitaplar yazılmış. Daha detaylı bilgiler için o kitapları da inceleyebilirsiniz.



KAMONDO MERDİVENLERİNİ ARAŞTIRIKEN VE FOTOĞRAF

 ÇEKERKEN ÇOK KEYİF ALDIM

TEKRAR TEKRAR GİTMEK DİLEKLERİMLE

SİZLERE DE PATİ PATİ GEZİLER DİLERİM 😊

Read More