GEZİ BLOğumuz
Adana gezisi
25 ocak 2018-30 Ocak 2018
Aslında bizim Adana’ya geliş sebebimiz düğün vesilesiyle
oldu.Ama böyle güzel bir şehre gelip de gezmeden ayrılmak olmazdı.Bu ilk
yazımızda size Adana’da yaşadığımız denyemleri,gezdiğimiz yerleri,güzel
anılarımızı ve daha bir çok şeyi anlatacağız.
İLK GÜN :
İlk gün gezdiğimiz yerler: Seyhan barajı ve Adana merkezi
üstünkörü bir şekilde araba ile gezdik.
Konaklama:Akraba evi(tüm gezi boyunca)
Ulaşım : Özel araba
Adana yakınında, Seyhan Irmağı üzerinde kurulmuş
olan baraj gölü ve hidroelektrik santralı.Çukurova'nın sulanmasında büyük rol oynayan
bu baraj gerçekten güzel bir şekilde şehre adapte olmuş.Rengi yeşilimsi fakat
bu şehre canlılık katan bir özellikte.Aynı zamanda gölün kıyısında piknik
yapılabilecek yeşil alanlar bulunmakta.Bizim buraya kışın işimiz düşsede yazın
buralar dolup taşıyormuş.
Diğer günlerde Adana merkezi daha detaylı bir şekilde
gezdiğimiz için oraları yazının ilerleyen kısmında anlattım.
İKİNCİ GÜN :
İkinci gün ise nikaha ve kına gecesine gittik ve Adana’nın
yöresel oyunlarını yerinde izlemiş olduk.
O gün Adana Kebabını Adana’da tatmış olduk.Ve kızım ilk defa
yemesine rağmen hayran kaldı tabiki ben de.Kebabın yanında aynı zamanda şalgam
ve altı meze de birlikte geldi ve gerçekten İstanbul’a göre çok daha uygun
fiyatta.Kişi başı 20 lira gibi bir fiyattı.Bu yerin ismi de Beyzade Kebap
aklınızda bulunsun.
ÜÇÜNCÜ GÜN :
GEZDİĞİMİZ YERLER: Küçük Saat,Büyük Saat,Sabancı Merkez
Camii,Merkez Park,Ulu Camii ve Külliyesi,Yağ Camii,Taş Köprü,Kazancılar
Çarşısı,Adana Toptancıları
Ulaşım: İlk olarak özel araba ile merkez camiye ulaşım ve
daha sonra yürüyerek ulaşım
·
Küçük Saat :
Küçük saatten beklentimiz çok fazlaydı ama
gerçekten çok küçüktü.Biz açıkçası uzaktan bakmakla yetindik.Daha sonra
öğrendiğimize göre 1925 yılında İş Bankası tarafından yapılmış.
·
Büyük Saat:
Büyük Saat Kazancılar Çarşısının girişinde
bulunmakta ve Küçük Saate göre çok daha etkileyici bir yapı.Osmanlı
zamanında(1882) yapılmış olan bu saat şu an Türkiye’nin en büyük
saatiymiş.Yağmalanmalar sonucu Cumhuriyet döneminde restore edilmiş.32m
uzunluğunda.
·
Sabancı Merkez Cami :
Bizim bu camii hakkındaki yorumumuz
gerçekten çok görkemli ve büyük bir yapı olması.Ama bu Adana’nın sembolü olan
camiyi daha detaylı öğrenmek için Sabancı Vakfı’nın sitesinden öğrenmenizi
isterim:
·
Yağ Camii :
Eskiden küçük bir Ermeni Kilisesi olan yapı
daha sonra Ramazanoğlulları tarafından 1501’de camiye çevirilmiştir.Yağ Caminin
ismi eskiden avluda yağ pazarı kurulmasından gelmekteymiş.Bu camide mutlaka
görülmesi gereken görkemli bir cami.
·
Ulu Cami ve Külliyesi:
1507’de Ramazanoğulları beyi Halil Bey
tarafından yaptırılmıştır.Cami,medrese,türbe ve vakıf sarayı olarak
kullanılmaktadır.Renkli taş ve iznik çini süslemeleri göze çarpmaktadır.Bu
külliye açıkçası bu gezide bizi en çok etkileyen,günün yorgunluğunu gideren yer
oldu.Gerçekten orada öyle bir yer olmasını hiç beklemiyorduk adeta gizli bir
cennet gibi…Ağaçlar altında,medresenin içinde küçük ve tatlı bir çay
ocağı,ezanı bekleyen insanlar,tatlı kediler,demli çaylar,bağımsız gazete okuyan
kediler ve daha nice güzellikler….Buraya BA YIL DIK
.
.
Kesinlikle bu uygun fiyatlı şirin yerde çay
içmenizi öneriyorum.Sizin de bayılacağınıza eminim.Ve ayrıca burada Adanada ilk
defa bir kedi gördük.
·
Merkez Park:
Merkez Park,Sabancı Cami yanında büyük bir
alan kaplamaktadır.2004 yılında yapılmıştır.Bu alan aileler için çok uygun bir
yer bizce.Turunç ağaçları,oturulabilecek çimler,Seyhan Nehri manzarası,tahta
köprüler ve daha niceleri…Şehirde yorgunluğunuzu atıp,keyifli yürüyüşler yapabileceğiniz bir yer.
·
Kazancılar Çarşısı :
Bu çarşı Adana’nın geleneksel çarşısıymış
ama zamanla eski ve yeninin sentezine uğramış bir çarşı bizce.Karmaşık ama
gerçekten hala tarihi dokuya sahip bir alan.Sevdiklerinize hediyelik eşya almak
için ideal bir yer.
DÖRDÜNCÜ GÜN:
Gezdiğimiz yerler: Düğün,Çınarlı
köyü,Çukurova Üniversitesi
·
Çınarlı köyü :
Buraya köy veya mahalle de denebilir,burada
akrabamız oturduğu için burada bir gece bulunduk.Burası yeni yerleşime açılmış
bir yer bu nedenle çok bilinen bir yer değil.Evleri ve insanları kaliteli.
·
Çukurova Üniversitesi:
Bu üniversite,Adana’nın büyük bir kısmını
kaplıyor.Çok yeşil,bakir bir yer.Çok fazla gezme fırsatımız olmadı.Burası
Balcalı Köprüsünün kenarından itibaren yerleşmiş.Ziraat fakültesinin uygulama
alanını gördüğümüzde çok hoşumuza gitti,çok düzenliydi.
BEŞİNCİ GÜN – DÖNÜŞ :
Gezdiğimiz yerler : Hakkıbeyli
köyü,Taş Köprü
·
Hakkıbeyli-Handere Köyü:
Bu köy bizim köyümüz.Anneannemin büyüdüğü
yer.Bu köyde her köy gibi yaşlıların ikamet ettiği haftasonu çocuklarla
şenlenen bir köy.Şirin mi şirin bir ilkokulu,pazarı,küçük meydanı,kahvehanesi
ve tabiki yemyeşil ağaçları…Bu köyde benim çoğu akrabalarım var ve evleri
müstakil şekilde.Ve tabiki vazgeçilmez www.sabancivakfi.org ağaçları,limon ağaçları,küçük
kuzuları,yoldan geçen sürüleri var.Bildiğimiz tatlı,doğal bir köy.
·
Köyümüzün Barajı
Burası ayrı bir güzellikti,köyün toprağının
sulanması için yapılmış.Balık tutmak,piknik yapmak,ip atlamak için ideal bir yer.Haftasonu
çayını alan buraya gidiyor.
·
Taş Köprü:
Seyhan ve Yüreğir’i birbirine bağlayan
köprü,Roma İmparatorluğu döneminde(1. Yüzyıl) yapılmış.Restore edile edile
günümüze kadar gelebilmiş,hala kullanılan en eski köprüdür.Tarihi dokusundan
bir şey kaybetmemiş.Estetik zevkimizi doyuran bir yapıda.Gün batımında Seyhan
Nehrine bakmak çok hoştu ve manzara olarak da Merkez Cami görünütüsü vardı.Bu
manzarayla Adana bizi uğurlamış oldu.
Böylece Adana maceramız son buldu.Maceramıza
katkıda bulunan,emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz.Bizim çok tatlı
anılar,güzel deneyimler oldu.Bir daha gezebilmeyi çok isteriz.Umarım sizi de
heveslendirebilmişizdir.Ama kışın gezmenizi öneririz J Hepinize keyifli gezmeler…