29 Ekim 2018 Pazartesi

Published Ekim 29, 2018 by with 0 comment

ASSOS (BEHRAMKALE)

      


              Assos'a arabayla giderken virajlı ve dik yokuşundan korktuğum için içimden dua ederek yol aldığım yer olmasına rağmen ,gördüğüm en farklı ve en değişik yerlerden biriydi.

    Assos,dar sokaklarında,birkaç balık restoran,iki dondurmacı,hediyelik eşya satan bir iki yer  ve bir iki  cafe vardı.
      Dar sokakları çekici kılmak için  kullanılan objelerin çiçeklerle renk uyumları görülmeye değer güzelliklerden.
         Andezit taşından yapılan palamut depolarının butik otel ve motele çevrilmesi de samimi,doğal,rahat bir ortam oluşturmuş.Biraz da bakımlı olsalar aldıkları paraları hak edecekler derim.
        Otel,motel,kamp olsa da mutlaka denize girmek için önlerinde ahşap iskele mevcut, bu iskelenin size ait olması çok havalı. Söylemeden geçemiyeceğim, yemek-içmek,hediyelik eşya anlamsız pahalı
geldi,yokuşu çıkıp Behramkale köyünde ise yeme-içme-hediyelik eşya satan kadınlar daha güler yüzlü,içten ve fiyatları daha mantıklı ölçülerde idi.
        Assos'ta pansiyon da kaldık,dediğim gibi hijyenik değil ve bakımsızdı. Şikayetimizi yaptık seneye yenileneceğiz dediler !

      Çadır kampları daha iyi gibiydi.Seneye inşallah çadırımızla orada olmaya karar verdik.
Denizi içinse gerçekten muhteşem sözü az kalır.


Denizin dibi taşlık,derin,soğuk ve bir o kadar da cam gibi berrak ve lacivert renkte
daha ne olsun...




     ASSOS'A NASIL GİDİLİR

Şimdiki adı Behramkale olan Assos kuzey Ege'de Çanakkale ili,Ayvacık ilçesine bağlı bir köydür.
İstanbul'dan arabayla gelmek için Çanakkale boğazını geçmek gerekir.Yolculuk 6-7 saat sürüyor,gelip,görülmesi gereken yerlerden
  
Assos'un ikliminde bir farklılık var .Yazları aşırı sıcak değil ve denizden esen rüzgar ortamı ferahlatıyor.Denizin suyu en sıcak günlerde bile soğuk ama buna hayli hayli değiyor.
Paplo


     ASSOS'UN İSMİ NEREDEN GELİYOR

Assos'un,Helence de herhangi bir anlamı yoktur.Behremkalenin anlamı ise Bizans döneminde yöreyi yönetmiş olan Makhram adlı komutandan gelir..




     ASSOS'TA   TARİHE  İZ BIRAKANLAR  

 Tarihine de neler yaşanmış,neler olmuş,kimler gelip geçmiş bakmak istersek;

         Assos,Edremit körfezi ile Lesbos Adasının (Midilli) karşısında bir volkanın eteğinde,Andezit kayalıkları( Volkanik püskürtme ile oluşmuş taş cinsi) üzerinde kurulmuş,Antik çağların önemli merkezlerinden.
   
   M.Ö.Vll.yüzyılda,Thrakia ve Mysialıların yerleştiği güney Troios(Biga Yarımadasından),Lesbos( Midili) üzerinden gelen Aioller tarafından tarafından işgal edilmiştir.
·       Bu dönemden söz eden Strobon’da(Antik çağın Coğrafyacısı),Methyma’lı göçmenlerin Assos’a yerleştiğini söyler.
·       Assos’un 20 km doğusunda yarı barbar bir kavim olan Gargaların kenti Gargaya’da değinmiştir.
·       M.Ö.560 da bütün Batı Anadolu kentlerinde olduğu gibi Assos’ta, Lydialıla’rın eline geçmişti.
         M.Ö.548 yılında Lydia krallığı Persler tarafından yenildi ve Anadolu toprakları Pers hakimiyetine geçti.
   M.Ö.478’de Atinanın güçlenmesi sonucunda Attika- Delos Deniz Birliği kurulmuş,
    bu birliğe katılan kentler arasın Assos'da vardır.

      Bu   Kentler'in bazıları;Phokaia,Samos,Teos,Pitane,Miletos,Lesbos  gibi İon ve Aiolian’nın güçlü kentleri Attika-Delos Deniz Birliği ile  güçlerini ortak düşmanlara karşı birleştirmişlerdir.
·       Salamis,Plateia veMykale’de yapılan savaşlarda Yunanlılar tarafından yenilmesinden sonra Persler Ege kıyılarındaki eski güçlerini kaybetmeye başladılar.
·       M.Ö.387 yılında ki Altalkidas barışından sonra birçok kent tekrar Perslere bırakıldı.
·       Persli Satrap(Eyalet yöneticisi) Ariobarzanes’un Pers krallığına karşı ayaklanması üzerine.
·       Assos M.Ö.365 yılında diğer Satraplardan Mausolos ve Autophradates tarafından kuşatılmış ancak ele geçirlememiştir.
·       Bu olayın hemen ardından banker Euboulos,Atarneus ve Assos şehirlerinin yöneticisi olarak bağımsızlığını ilan etmiştir.
·       Euboulos’un ölümünden sonra ise
·       Euboulos’un kölesi “hadım” Hermias,Assos’da hakimiyet kurdu.
·       Hermias,Bithynialı bir köledir.
·       Hermias,Euboulos tarafından yetenekli bulunup eğitimine önem verilmiştir.
·       Ve Atina’ya Platon ve Aristotes’den ders almaya yollanmıştır.
·       Platon’un öğrencisi Hermeias,dostları Ksenokrates’i ve Aristoteles’i Assos’a davet eder.
                                    
Aristoteks




·       Aristoteles Herminas’ın kız kardeşi veya evlatlığı olan Pythias’a aşık olur.
·       Herminas ise Pythias ile evlenme şartı olarak, Assos’ta kalıp felsefe okulu kurup,ders vemesi şartı koştuğu ileri sürülmektedir.
·       Aristoteks ile Pythians evlenirler.
·       Nitekim Aristoteks, Assos’ta üç yıl kaldı ve dersler verdi.(M.Ö.347-345)
·       Ancak M.Ö.345 yılında Pers genaralin görüşmeye çağırdığı Hermesi Tutuklatarak çarmağa gerildi
·       Persli komutan Hermias’ın mührünü kullanarak yazdığı mektup ile Assosun tekrar Perslerin eline geçmiştir.
·       Bu olay yüzünden Aristotekles Assos’tan ayrılmak zorunda kalır.(M.Ö.345)
·       Biga yarımadasındaki Granikos ırmağı kıyısında M.Ö.334 yılında Büyük İskender tarafından Perslerin yenilmesi ile Ege kıyıların da Perslerin hakimiyeti son buldu.
·       Assos yeniden özgürlüğüne kavuştu.
·       İskenderin ölümünden sonra,Assos İskenderin genarelleri arasında pazarlık konusu olmuştur.
·       Fakat Assos yöresi bir ara Troias’ı işgal eden Galyaların eline geçmiştir.
     Bergama Krallığının güçlenmesi ve M.Ö.216’da Arisbe’de yenilmeleri üzerine Galyalılar bölgeden çıkartılmıştır
·       Assos Bergama krallığı ile birleşmiş,bu durum M.Ö 133’ e kadar sürmüştür.
·       Bergama kralı,Attalosu’un krallığını vasiyet yolu ile Roma İmparatorluğuna bırakmasına kadar sürmüştür.
·       Roma döneminde Assos büyük gelişme göstermiştir.
·       Assos’u ziyaret eden St.Paul ve St. Lukas,kentin Hıristiyanlığı kabul etmesinde etkili olmuşlardır.
·       Anadolun’da Hıristiyanlaşma yı en erken kabul eden kentler arasında Assos’ta vardır.
·     1. Haçlı seferleri sırasında Federik Barbarossa Çanakkale boğazını geçtikten sonra Assos ve çevresini tahrip etmiştir.
·       4.haçlı seferlerinde ise 20 yıl Latinlerin yönetiminde kalmıştır.
·       Bizanslı komutan Makhron yönetimindeki Assos,14.yy başlarında Osmanlı devletinin yönetimine geçmiştir.
·       Assos  sikke(madeni para)  basımına M.Ö.Vl.yüzyılın ilk yarısında başlamıştır.
·       Çoğunlukla sikkelerin yüzünde Athena başı,diğer yüzünde griffona(Aslan vücutlu,kartal kanatlı ve kafalı mitolojik yaratıktır.) yer verilmiştir.
·       Bunun yanı sıra Medusa başı,arslan başı,üzüm salkımı tiplerine sikkeler üzerinde yer verilmişir.

                                   Assos ,görüldüğü  gibi birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış nefret edilmiş yıkılmış,zengin bulunmuş yağmalanmış,sevilmiş onarılmış,tekrar tekrar aynı olayları yaşanmış.

               BU MEDENİYETLERDEN BİZE KALANLAR NELERMİŞ BAKALIM ?

         ASSOS LİMANI VE PALAMUT DEPOLARI
Antik Liman

Antik Liman ,yüzyıllar öncesinin  havasını koruyor.Mendireğin(Dalga kıranı olan liman) kırmızı ve yeşil fenerlerin aydınlığın da daha etkileyici.
    Antik limanın kalıntıları hala seçilebiliyor.2000 yılında Kültür Bakanlığı izni ile genişletilen mendirek,gelen misafirlerin akşam saatlerinde kayalar üzerinde oturması için ve resim çektirmesi için olmazsa olmazlardan olmuş.
Liman

      Gidenler bilir o kadar ufak bir alanın yüzyıllardır değerli olmasının nedeni sadece doğallığı,taş yapıları,denizinin muhteşem oluşu değilmiş. 



             PALAMUT DEPOLARI

Palamut depoları

   Palamut ağaçlar da Assos'un ünlenmesinde etkiliymiş;Bir zamanlar Assos’un etrafı Meşe Palamudu ormanları ile çevriliymiş.
Boya sektörünün önemli ham maddelerinden biri olan palamut meyveler(palamut,iğli) inin dış ülkeler ihraç edilmesi
Andezit taşından depo amaçlı binalar yapılmış.Andezit taşından yapılan palamut depoları günümüzde restore edilerek otel motel olarak kullanılıyor.
Palamut depolarının hepsi deniz kıyısında

          Hatta taş depo yapıları,otel,motele çevrilen yerlerin sahipleri palamut işinden para kazanan ailelerden bir kaçı hala oralarda işletmecilik yapmaktadır.
Bu meşe palamut ağacının bereketi 1950-1960 yıllarına kadar sürmüş
  1980' li yılların da Assos sit alanı ilan edilince,Assos sahil tarafı ve Behramkale köyünde yeni yerleşimlere izin verilmemiş iyi de olmuş diyelim.
   Meşe Palamut’un değeri neden bitti dersek,vinil boya  ham maddesinin bulunmasının etkisi olmuş.
Günümüzde ise meşe palamutu, halı ve kilimlerin doğal yolla boyamak için kullanılıyor.



          Assos Antik kenti




       Assos 18.yüzyılda birçok Avrupalı gezginlerin uğrak yeri olmuştur.Assos antik kentindeki Atena Tapınağ’nın kabartmalı blokları 1835 yılında Sultan ll.Mahmut tarafından Fransız arkeolog Racol-Rochette,hediye edilmiştir.Louvre müzesine götürülür.
Athena Tapınanın Maketi


          Amerikan Arkeoloji Enstitüsü 1881 yılında Osmanlı devletinden Assos’ta kazı yapmaya izin aldı.
J.T.Clarke,F.H.Bacon kazı çalışmalarını 1883 yılına kadar sürdürdü.Kazı sonucunda çıkan eserlerin 3/2’si Osmanlı devletine 3/1’i ise Amerikan kazı heyetine verildi.verilen tarihi eserler Boston Fine Arts  Müzesine götürüşmüştür.
         Nihayet 1981 yılında Prof Dr.Ü.Serdaroğlu tarafından başlatılacak ve 2005 yılında ölümüne kadar sürecektir.
       2006 yılından itibaren arkeolojik kazılar Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi adına Doç.Dr.Nusret Aslan tarafından yürütülmektedir.


            Antik şehir yüzünü denize dönmüştür.denizden yüksekliği 238 metredir.
Tapınağın inşa tarihi M.Ö.530 olduğu tahmin edilmektedir.Bulunduğu yer özellikle seçilmiş,surların yapımından sonra,her tarafa hakim bir noktada kurularak,baş tanrı Zeus’un sevgili kızı Athena’ya ithaf edilmiştir.
Athena Tapınağı

        Tapınağın Athena’ya adanması Batı Anadolu’da ve Yunan topraklarında bir gelenekti.
Tapınağın yapımında çevrede bulunan taş ocaklarından getirilen kırmızıtırak renkte andezit taşından inşa edilmiştir.
       Assos Athena tapınağı,mimari olarak Dor düzeninde inşa edilmiş olmasına rağmen İyonik özelliklere de sahip bulunan Anadolu’daki tek yapıdır.Tapınak sütünları,değişik mitolojik hikayeler ile bezenmiştir.
     Bugün bunların küçük bir bölümü İstanbul Arkeoloji Müzesinin Assos salonunda sergilenmektedir.
Diğer bölümleri ise Louvre ve Boston müzelerinde sergilenmektedir.


        Akropolisin(şehrin) doğu,güney ve batı yamaçlarında antik kent insanlarının yaşam alanları
yer almaktadır.Kentin batı yönündeki ana cadde boyunca ise nekropolis(mezarlık) alanı yer almaktadır.
    Kente mezarlık caddesinden,iki kule ile güçlendirilmiş Batı kapısından girilmektedir.

       Doğu’ya doğru ilerlendiğinde,kentin eğitim kurumu olan Gymnasion ve daha ilerisinde Agora bulunmaktadır.
         Agorada,dükkanların bulunduğu Stoalar(üstü kapalı,sütunlu galerilere verilen ad) ve Bouleuterion (meclis binası) yer almaktadır. 


    

        Agoranın güneyinde ise bir Roma hamamı ile iyi korunmuş tiyatrosu bulunmaktadır.
Tiyatro

Güneybatıda ise Bizans Dönemine tarihlenen Batı kilisesi ile geç Antik Çağ’a ait konutları görmek mümkündür.
    
         BEHRAM-KALE KÖYÜ
Behamkale Sokaklar

        Osmanlı döneminde kurulmuş eski bir köy,Antik şehir,yüzünü güneye yani denize dönmüşken,köyün yerleşimi ters tarafa doğru kurulmuş,köy antik kent surları içinde yer alır.

150 haneli bir yerleşimi olan köy Tarihi dokusunu koruyor.

Sit alanı olduğundan yeni ev ve benzeri yapılaşmaya izin verilmiyor.Evlerin tamamı yörede bulunan andezit taşından yapıldığı için gezerken eski çağların birinde yaşıyormuş izlenimi veriyor.

Ören yerine çıkan taşla kaplı yokuşun sağında ve solunda yerli kadınların evde ürettikleri ve işledikleri çeşitli otlar,zeytin,zeytin yağı,danteller,keten elbiseler,doğal sabunlar,el örgüleri giysileri gibi objelerin satış yerleri vardır.
Alışveriş keyfi

     
       HÜDAVENDİGAR CAMİ




      Antik kentin içinde bulunuyor.Cami Osmanlı Sultanı 1.Murat Hüdavendigar tarafından 14.yüzyılda yaptırılmış.
Osmanlının kendine özgü eserlerinden olan cami tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiştir.

Caminin içerisinde yer alan kadırga resimleri Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek oluşturur.
         Daha da ilginç olan,Caminin mermer giriş kapısı Carnelius kilisesinin kapısı olması.
Ve Kilise kapısı iken tamir ettiren Skamandros hükümdarının kilise kapısına yazdırmış olduğu duaya dokunulmamış,sadece haç işaretinin iki kanadı kırılmış.

          Üzerinde haç işareti olan bir kapının camide kullanılması güzel olduğu kadar enterasan değil mi?

      Duayı merak ettim,
'Skamandros şehri başkanı Anthimos, mükafat olarak kendi günahlarının bağışlanması için istekli bir şekilde dua ederek, gayretle ve emek vererek, Aziz Cornelius Kilisesi'nin sağlam olmayan bölümlerini güzelleştirmek için tamir ettirdi. Her kim bu kilisenin güzelliklerine, durumuna, mozaiğine ve olağanüstü ihtişamına bakarsa, Tanrı'nın kölesi olan ve bu binayı tamir ettiren Anthimos'un ölmeden önce işlediği günahların affı için dua etsin.'
İnşallah

         HÜDAVENDİGAR KÖPRÜSÜ


Tuzla çayı üzerine kurulmuş 14.yüzyılda 1.Murat tarafından yaptırılan bir eserdir. Yüzyıllardır onarım görmüş olmasına rağmen
Köprünün kemerleri orjinalliğini korumaktadır.Araba trafiğine kapatılmış olması,yürüyerek tuzla çayının renklerini takip etmek ayrı bir keyifti.




Kızımla gezerken  bize beklentimizin ötesinde huzur,mutluluk,keyif ve sakinlik kazandırdı.
Kendiniz ile baş başa kalabilirsiniz.

Bizim konaklamamız  Öz Pansiyonda oldu,her yerde tabelasını görebilirsiniz. Doğa,deniz,manzara,bakirliği her şey muhteşem fakat bakımsızlık,özensizlik pek yakışmadı.



Sizlere de pati pati geziler :)


  

  


        

  
     

    


a





               
                   

0 comments:

Yorum Gönder